zaman yetmedi yetmeyecek
sevgiye
çünkü hayatın işleri bitmiyor oğlum
...
sen yine uyuyorsun
ve hala ayaklarımda
ve hala defalarca uyanarak kısacık uykularından...
yaz da bir türlü gelmedi
burnun akıyor
dün baban hallerine bakıp bakıp
önce kızıp sonra öpüyordu seni
hiç yerinde durmadığından
tüm çekmece ve dolapları dağıttığından
yalandan ağlamalarından şikayet ediyordu
oysa ne güzel baba diyordun ona !
hakkı var mıydı buna ?
nice ebeveynler evladının bir sözüne
bir adımına
dünyaları verecekken...
ne kadar az şükrediyorduk yine...
ben alıştım uykusuzluğuna
alıştım dağınıklığına
imkansızı seviyorsun alıştım buna
kim öğretti sana fırının kapağını açıp üstüne çıkmayı ve oradan ocağa ulaşmayı
koltuğa çıkıp oradan televizyon sehpasına çıkıp televizyonu sallamayı :)
ele avuca sığmayan
iştahsız gezerken zorla yiyen minik bir adamsın
şu günlerde anne diyorsun üst üste değişik bir nağmede
öyle bir mutluluk ki anlatılmaz...
ve ben anlamıyorum
günler aylar hatta yıllar geçiyor
zaman yetmedi yetmeyecek
sevgine
çünkü hayatın işleri hiç bitmiyor oğlum
...